kelimesinin eş anlamı gitmek
- yönelmek
- yaylanmak
- kaçmak
- devam etmek
- başvurmak
- buyurmak
- çalışmak
- çıkmak
- dayanmak
- değerlendirmek
- düşmek
- geçmek
- gezmek
- işlemek
- karşılamak
- ölmek
- saymak
- ulaşmak
- uzanmak
- varmak
- yakışmak
- yapmak
- yaraşmak
- yetişmek
- yetmek
- yürümek
- satılmak
- tüketilmek
- harcanmak
- götürülmek
- gönderilmek
- açmak
- aralanmak
- azimet etmek
- demir almak
- geçişsiz
- kaçırmak
- kapağı atmak
- peşinden yürümek
- revan olmak
- taban çekmek
- voltasını almak
- yabana gitmek
gitmek (-den durum kiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil) - Nedir?
- Bir yere doğru yönelmek
- "(Yol yaptırmaktan maksat, insanların gitmek istedikleri yere, güvenle, rahatça gidip gelmelerini sağlamaktır.)" (N. Cumalı)
- [(-e durum ekiyle kullanılan fiil)] Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
- [(-e durum ekiyle kullanılan fiil)] Çıkmak, ulaşmak.
- [(-e durum ekiyle kullanılan fiil)] Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
- [(-e durum ekiyle kullanılan fiil)] Sürmek, devam etmek
- "(Ama böyle giderse, Allah hemen sonunu hayırlara tebdil etsin.)" (M. Ş. Esendal)
- [(-e durum ekiyle kullanılan fiil)] Yakışmak, yaraşmak.
- [(-e durum ekiyle kullanılan fiil)] Tüketilmek, harcanmak
- "(Eline geçen paranın çoğu da İstanbul'da çoluğa çocuğa gidiyor.)" (M. Ş. Esendal)
- [(-e durum ekiyle kullanılan fiil, nesne almayan fiil)] Götürülmek, gönderilmek.
- [(-e durum ekiyle kullanılan fiil, nesne almayan fiil)] Yeter olmak, yetmek, yetişmek.
- [(nesne almayan fiil)] Yürümek, yol almak.
- [(nesne almayan fiil)] Dayanmak.
- [(nesne almayan fiil)] Geçmek.
- [(nesne almayan fiil)] Herhangi bir durumda olmak.
- [(nesne almayan fiil)] Yok olmak, elden çıkmak
- "(Gemiler ve saray hepsi gitti.)" (F. R. Atay)
- [(nesne almayan fiil)] Ölmek
- "(Ben giderim adım kalır / Dostlar beni hatırlasın.)" (Âşık Veysel)
- [(nesne almayan fiil)] Başvurmak, yapmak.
- [(nesne almayan fiil)] Bir şey zarar görmüş olmak.
- [(nesne almayan fiil)] Makine, işlemek, çalışmak.
- [(nesne almayan fiil)] Satılmak
- "(Altın kaçtan gidiyor?)" (S. F. Abasıyanık)
- [(nesne almayan fiil)] Yapmak.
- [mecaz] Bir duruma, bir sonuca ulaşmak, varmak.
- [gramer] değerlendirmek, saymak, karşılamak.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır