kelimesinin eş anlamı sıra
- hiza
- hizalanma
- sıralama
- uyuşma
- işbirliği yapma
- gruplaşma
- saf
- dizi
- derece gösteren
- takıma ait [biy.
- sıra sayısı
- ayin kitabı
- silsile
- atış alanı
- erim
- menzil
- alan
- saha
- otlak
- açık alan
- ocak
- kuzine
- çeşit
- çeşitlilik
- dizmek
- sıralamak
- sıralanmak
- sıralı olmak
- sıra halinde olmak
- dolaşmak
- gezmek
- turlamak
- sürtmek
- uzanmak
- boyunca gitmek
- akıp gitmek
- tarafına çevirmek
- doğrultmak
- nişan almak
- erimi olmak
- erişmek
- katılmak
- bölgede yaşamak
- sıralı evleri olan sokak
- evlerin hiza çizgisi
- kürek çekme
- sandal gezisi
- gürültü
- şamata
- kavga
- patırtı
- ağız kavgası
- tartışma
- kürek çekmek
- sandalla gezdirmek
- kürekle donatmak
- kıyameti koparmak
- kavgaya karışmak
- gürültü yapmak
- seri
- grup
- aşama
- rütbe
- aralık
- düzen
- gün
- nöbet
- rabıta
- dershane
- arkası
- arkasından
- önünden
- yanından
- beraberinde
- ayağına getirmek
- bank
- esna
- ilk
- keşik
- küstah
- münasebetsiz
- sonra
- teselsül
- tüzüm
- yakınlık derecesi
- yasal
- yer
- şire
sıra isim - Nedir?
- Henüz mayalanmamış üzüm suyu.
- Bazı meyve ve sebzelerin özü.
- [argo söz] Süzülmüş afyon.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır