kelimesinin eş anlamı dokunmak
dokunmak (-e durum ekiyle kullanılan fiil) - Nedir?
- Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak, değmek, el sürmek, temas etmek
- "(Bir elektrik zilinin düğmesine dokunduk.)" (A. Haşim)
- Karıştırmak.
- Almak, kullanmak, el sürmek
- "(Buğdaydan, bulgurdan ne varsa kimse dokunmuyor, daha zor günlere saklıyordu.)" (N. Araz)
- Sağlığını bozmak.
- İnsanın içine işlemek, duygulandırmak, etkilemek, koymak, batmak
- "(Hiçbir gözyaşının bana onunkiler kadar dokunduğunu hatırlamıyorum.)" (R. N. Güntekin)
- İlişkin, ilgili olmak, değinmek.
- Hafifçe değmek.
- Onur, anlayış vb. ile uyuşmaz bir durum ortaya çıkmak
- "(Erkekte pudra sinirime dokunuyor diyorum, anlamıyorsun.)" (P. Safa)
- [mecaz] Tedirgin etmek, sataşmak
- "(Bu karıncaya dokunmayan çocuk o kocaman adamın oracıkta pestilini çıkaracaktı.)" (S. F. Abasıyanık)
- [mecaz] Dokuma işi yapılmak.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır