kelimesinin eş anlamı vuruş
- darbe
- doğrama
- yarma
- çırpıntı
- pirzola
- külbastı
- ağız
- çene
- çene kemiği
- mühür
- işaret
- kalite
- kalite belgesi
- marka
- balta ile kesmek
- yarmak
- doğramak
- kesmek
- kırmak
- söyleyivermek
- pat diye söylemek
- yandan vuruş yapmak
- çentik
- kertik
- tekme
- tekme yarası
- kesici alet
- at
- beygir
- at arabası
- taksi
- taksici
- yazar bozuntusu
- sıradan
- alelade
- kıymak
- vurarak kesmek
- yontmak
- çentmek
- kuru kuru öksürmek
- tekme atmak
- sert oynamak
- atla gezmek
- taksi tutmak
- taksiye atlamak
- taksi kullanmak
- sipariş üzerine yazı yazmak
- vurma
- isabet
- şans
- başarı
- çıkış
- taş
- laf çaktırma
- kiralık katilin hedefi
- vurmak
- çarpmak
- isabet ettirmek
- rastgelmek
- sarsmak
- üzmek
- yaralamak
- bulmak
- ulaşmak
- varmak
- olmak
- isabet etmek
- yumruk atmak
- çalma
- çalmak
- kapıyı çalmak
- sertçe eleştirmek
- devirmek
- teklemek
- pat küt vurma
- dövmek
- pat küt vurmak
- tempo
- savaş
- döğüş
- kırış
- daraban
- darb
- darp
- togu
- toka
- vuru
vuruş isim - Nedir?
- Vurma işi veya biçimi
- "(Bazen kalbinin hafif ve sık çarpıntıları arasında ansızın tokmak gibi vuruşlar var.)" (P. Safa)
- [müzik] Bir ölçüyü oluşturan eşit sürelerden her biri.
- [teknoloji, teknik] Bir kuvvetin etkileme süresi ile şiddetinin çarpımından çıkarılan nicelik.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır