kelimesinin eş anlamı aşmak
- geçmek
- haddini aşmak
- sınırı aşmak
- ileri gitmek
- aşırıya kaçmak
- bekletmek
- beklemek
- takmak
- asılmak
- asılı durmak
- tutunmak
- dayanmak
- ümidini yitirmemek
- bağlı olmak
- sallanmak
- germek
- ısrar etmek
- sarkmak
- sürtmek
- takılmak
- oyalanmak
- vakit öldürmek
- oturmak
- ikamet etmek
- ertelemek
- kapamak
- telefonu kapatmak
- tecavüz etmek
- kaytarmak
- arazi olmak
- toz olmak
- askıya almak
- ara vermek
- durdurmak
- uzaklaştırma vermek
- görevden uzaklaştırmak
- uzaklaştırmak
- iptal etmek
- sonraki akorda uzatmak
- üstün olmak
- tutturmak
- sarkıtmak
- sallandırmak
- boş vermek
- bırakmak
- idam etmek
- çekmek
- kuşanmak
- sehpaya çekmek
- sermek
- talik etmek
- urganı çekmek
- bitmek
- yüksek
aşmak (-i durum ekiyle kullanılan fiil) - Nedir?
- Yüksek, uzak veya geçilmesi güç bir yerin öte yanına geçmek
- "(İki gündür sarp dağ yollarından aşıyoruz.)" (F. R. Atay)
- Süre geçmek, bitmek, sona ermek
- "(Üstelik çekingenliğin de kaybolmuş, hatta sokulganlığı aşarak girişkenlik derecesini bulmuştu.)" (T. Buğra)
- [(-e durum ekiyle kullanılan fiil)] Erkek hayvan dişisiyle çiftleşmek.
- [(nesne almayan fiil), argo söz] Görünmeden kaçmak.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır