kelimesinin eş anlamı düzeltmek
- iyileştirmek
- geliştirmek
- iyileşmek
- gelişmek
- düzelmek
- değiştirmek
- değişmek
- değişiklik yapmak
- güzelleştirmek
- ıslah etmek
- yatay duruma getirmek
- yatay hale gelmek
- hedef almak
- saldırmak
- düzenlemek
- ayarlamak
- toplamak
- derli toplu yapmak
- preslemek
- silindirle üzerinden geçmek
- döverek düzlemek
- doğrultmak
- doğru akıma çevirmek
- damıtarak arıtmak
- taşlamak
- uzunluğunu ölçmek
- yoluna koymak
- pürüzleri yok etmek
- kurtulmak
- gidermek
- düzlemek
- kırışıklıkları gidermek
- pürüzsüzleştirmek
- tatlıya bağlamak
- pürüzlerini yok etmek
- doğrusunu açıklamak
- düzleştirmek
- yoluna girmek
- doğrulmak
- kalkmak
- şüphesini gidermek
- onarmak
- yapmak
- çeki düzen vermek
- eğe
- mührelemek
- rötuş yapmak
- tanzim etmek
- tapanlamak
- tashih etmek
- tedavi etmek
- tensik etmek
- yatırmak
düzeltmek (-i durum ekiyle kullanılan fiil) - Nedir?
- Düzgün duruma getirmek
- "(Kirli eşyalarımı paketlere sardım, bavulumu düzelttim.)" (R. N. Güntekin)
- Bozukluğunu gidermek, onarmak.
- Yanlıştan kurtarmak, tashih etmek
- "(Öğleden sonra nüfus kâğıdını getir, kaydını düzeltelim.)" (B. Felek)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır