kelimesinin eş anlamı kaba
- düşüncesiz
- nezaketsiz
- pürüzlü
- sert
- işlenmemiş
- kabarcıklı
- su toplamış
- yontulmamış
- kaba saba
- kalın
- iri taneli
- adi
- bayağı
- terbiyesiz
- kalitesiz
- nahoş
- görgüsüz
- düzeysiz
- suyolu
- oluk
- çatı oluğu
- batak
- çukur
- kötü yol
- oluk açmak
- eriyip akmak
- patavatsız
- can sıkıcı
- beceriksiz
- zalim
- saygısız
- incitici
- uygunsuz
- incelikten yoksun
- çirkin
- hoyrat
- hantal
- kabaca
- aşağı yukarı
- tahminen
- edepsiz
- vahşî
- haşin
- cahil
- ilkel
- gürbüz
- sapasağlam
- engebeli
- tümsekli
- kabataslak
- kabaca yapılmış
- kulağı tırmalayan
- bet
- ham
- kırıcı
- duyulması hoş olmayan
- ince veya hafif
- yetersiz
- az
- kıt
- yavan
- hoşgörüsüz
- kadına saygısız
- inceliksiz
- tatsız
- sevimsiz
- hoş olmayan
- ayıp
- özensiz
- abullabut
- kabak
- kalas
- kötü
- köylü
- nadan
- yoğun
- yoz
- sakil
- zevksiz
- terbiyesi
- terbiyeye
- kalça
- abraş
- ahlat
- anif
- ayı gibi
- bayır turpu
- bayırturpu
- çıtak
- çiğlik
- dan dan
- dibek kafalı
- eşek
- eşek gibi
- eşekçe
- et kafalı
- galiz
- gıcık
- hayvan
- hayvan gibi
- hoşur
- hoyratça
- hödük
- ilkelcilik
- kafası örümcekli
- kalas gibi
- katır
- katır karı
- kubat
- lâf anlamaz
- maganda
- mektep görmemiş
- meşe odunu
- moloz taş
- nobran
- nobranca
- odunumsu
- okkalı
- orman kibarı
- ormancı
- öküz
- puf
- riayetsiz
- şiddet göstermek
- yuları eksik
- yumuşak
kaba sıfat - Nedir?
- Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
- "(Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı.)" (Ö. Seyfettin)
- Taneleri iri.
- Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse)
- "(Kaba, hantal, şivesiz, bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar.)" (R. H. Karay)
- Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
- "(Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum.)" (H. R. Gürpınar)
- Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer.
- [mecaz] Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü
- "(Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı.)" (O. C. Kaygılı)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır