kelimesinin eş anlamı acı
- sert
- keskin
- buruk
- köşe
- dirsek
- görüş açısı
- tarz
- yol
- olta
- köşe yapmak
- kıvırmak
- olta ile balık tutmak
- çarpıtmak
- saptırmak
- izdırap
- dokunaklı
- alaylı
- iğneleyici
- ısırma
- sokma
- acılı
- yakıcı
- şiddetli
- iliklere işleyen
- acılık
- keskinlik
- üzüntü
- dert
- gam
- keder
- acınacak
- yürekler acısı
- ağlanacak
- hakaret dolu
- matem
- tasa
- şanssızlık
- üzücü olay
- üzülmek
- yas tutmak
- matem tutmak
- ıstırap
- ağır
- ağrı
- ateş
- azar
- çığlık
- dağ
- elem
- eziyetli
- felaketli
- göbüt
- kaba
- kırıcı
- kötü
- kubat
- meşakkatli
- yara
- zehir
- zehirli
- yön
- görüş
- zaviye
- bucak
- ölüm
- yangın
- koyu
- sancı
- üzücü
- incitici
- korkunç
- acık
- ağır söylemek
- ağlamak
- anam!
- ateşten gömlek
- bağrı yanık
- biberli
- canhıraş
- inlemek
- insaf
- kâbus
- meryem
- muazzep
- muazzep olmak
- muazzep etmek
- sabır
- tat vermek
- telh
- teskin
- teskin etmek
- tolgan
- uf
- uflamak
- ünlem işareti
- zehir zıkkım
- bakım
- acu
- çakışmak
- geometri
acı isim - Nedir?
- Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarı doğru arasındaki açıklık.
- [mecaz] Görüş, bakım, yön, anlayış biçimi
- "(Bu röportajların özellikleri açı tazeliği, sunuş özelliği ve kıvrak mizahı idi.)" (H. Taner)
- [matematik] Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır