kelimesinin eş anlamı çubuk
- çinlilerin yemek yeme çubukları
- değnek
- filiz
- ince dal
- sopa
- sırık
- asa
- baston
- kol
- tabanca [amer.
- dal parçası
- sap
- direk
- çıta
- vites kolu
- engel
- tokmak
- ardarda atılan bombalar
- uçaktan ardarda atlayan askerler
- kumpas
- çam yarması
- hödük
- sokmak
- geçirmek
- batırmak
- delmek
- saplamak
- bıçaklamak
- uzatmak
- takmak
- koymak
- yapıştırmak
- iğnelemek
- tutturmak
- alıkoymak
- tutmak
- çakmak
- dayanmak
- yapışmak
- takılmak
- takılıp kalmak
- saplanıp kalmak
- çıkamamak
- çakılıp kalmak
- ayrılmamak
- sadık kalmak
- bırakmamak
- şaşırtmak
- kandırmak
- katlanmak
- çıkıntı yapmak
- çıkmak
- baget
- lüleci
- taban
çubuk isim - Nedir?
- Körpe dal
- "(Asma çubukları taze de duman yapıyor, duman kaçtı gözüme.)" (C. Uçuk)
- Değnek biçiminde ince, uzun ve sert olan şey
- "(Sıcak bir demir çubuktan niçin elini çekiyorsun?)" (H. C. Yalçın)
- Tütün içmek için kullanılan uzun ağızlık
- "(Sabahtan başlar, akşama kadar çubuk içer.)" (M. Ş. Esendal)
- Kumaşta düz çizgi.
- [denizcilik] Ana direkler üzerine sürülen ikinci ve üçüncü direk parçası.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır