kelimesinin eş anlamı kara
- siyah
- zenci
- pis
- koyu
- kötü
- uğursuz
- kızgın
- karalayıcı
- morarmış
- kasvetli
- siyah giysi
- siyah boya
- is
- siyaha boyamak
- siyahlatmak
- karartmak
- toprak
- memleket
- arsa
- vatan
- arazi
- diyar
- ülke
- karaya çıkmak
- yere inmek
- düşmek
- karaya ayak basmak
- yenmek
- kazanmak
- indirmek
- karaya çıkartmak
- sokmak
- çakmak
- vurmak
- yapmak
- karada
- karayolu ile yapılan
- karadan
- karayolu ile
- bölgesel
- yerel
- ülkesel
- karada olan
- gönüllü asker
- esmer
- iftira
- leke
- karanlık
- ak
- sıkıntılı
- körlük
- uğursuzluk
- üzüntü
- keder
- utanç
- şom
- utandıran
- basit
- fakir
- avrupa saksağanı
- cephaneci
- çingene
- dut
- gara
- kaşıkçın
- kayış gibi
- kuvvet komutanları
- kuzgunî
- marsık
- ordu evi
- orduevi
- saksağan
- yağış
- yanuk
- yeşilbaş
kara isim, jeoloji - Nedir?
- Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak
- "(Havamız da, karamız da, denizlerimiz de kirli olduğuna göre...)" (H. Taner)
- En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı.
- [sıfat] Bu renkte olan
- "(Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım.)" (B. S. Erdoğan)
- [sıfat] Esmer.
- [sıfat, mecaz] Kötü, uğursuz, sıkıntılı
- "(Gazeteler hep kara haber verirler.)" (B. Felek)
- [mecaz] Yüz kızartıcı durum, leke.
- [mecaz] İftira.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır