kelimesinin eş anlamı iz
- ipucu
- sezme
- kestirme
- kuşkulanma
- baskı
- tab
- basma
- emprime
- kalıp
- damga
- nüsha
- dergi
- basmak
- matbaada basmak
- yayınlamak
- desen basmak
- damgalamak
- işlemek
- basılmak
- hayalet
- andıran kimse
- hatırlatan kimse
- hava
- ray
- hat
- yol
- rota
- yörünge
- patika
- pist
- tekerlek izi
- tekerlek aralığı
- dümen suyu
- palet
- izlemek
- takip etmek
- izini aramak
- iz bırakmak
- geçmek
- ray döşemek
- ayağıyla içeri taşımak
- palet takmak
- kuyruk
- sürüklemek
- peşinden sürüklemek
- sürüklenmek
- incecik tütmek
- sürünmek
- yerde uzamak
- dökülmek
- eser
- zerre
- dumura uğrayan organın kalıntısı
- çizgi
- kırbaç izi
- kenar
- pervaz
- alâmet
- bulaşık
- çığır
- delâlet
- emare
- kanıt
- nişan
- yer
- im
- belçin
- beliz
- bugan
- cızık
- ezim
- ezinç
- izi silinmek
- kalıntı
- muamele
- nişane
- pey
- ses seda
- tuşgül
- beldek
iz isim - Nedir?
- Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare
- "(Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm.)" (S. F. Abasıyanık)
- Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti
- "(Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı.)" (Y. K. Karaosmanoğlu)
- Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare.
- Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser.
- [matematik] Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır