kelimesinin eş anlamı sağlam
- dayanıklı
- takviyeli
- birleştirilmiş
- birleşmiş
- vadesi uzatılmış
- çetin
- güçlü
- yumru
- odun üzerindeki budak
- boğum
- sert çıkıntı
- homurdanmak
- gürlemek
- söylenmek
- dinç
- zinde
- sürüklemek
- zarar görmemiş
- hasarsız
- emin
- güvenli
- güvencede
- güvenilir
- güvenceye almak
- sağlama almak
- sağlama bağlamak
- sağlamlaştırmak
- korumak
- teminat vermek
- sigortalamak
- sağlamak
- elde etmek
- sıkıca kapatmak
- sigortalı
- güvenceye alınmış
- depozitli
- teminat depozitli
- ses
- sapasağlam
- sağlıklı
- bozulmamış
- derin
- deliksiz
- yerinde
- iyi
- yasal
- geçerli
- sert
- kuvvetli
- oturaklı
- mışıl mışıl
- deliksiz bir şekilde
- melodi
- gürültü
- anlam
- etki
- sonda ile muayene
- boğaz
- haliç
- koy
- solungaç
- yüzme kesesi
- ses vermek
- ses çıkarmak
- çalınmak
- etki bırakmak
- çalmak
- belli etmek
- söylemek
- muayene etmek
- iskandil etmek
- araştırmak
- sondayla bakmak
- sonda ile yoklamak
- derıne dalmak
- ağzını aramak
- gözüpek
- korkusuz
- sarsılmaz
- istikrarlı
- düzenli
- oturmuş
- titremeyen
- sakin
- sürekli
- devamlı
- değişmez
- sabit
- kımıldama
- oynatma
- sabit durum
- istikrar
- kalıcı arkadaş
- kız arkadaş
- sevgili
- uzatmalı sevgili
- sallanmasını kesmek
- titremesini durdurmak
- sakinleştirmek
- sabit kalmak
- hareket etmemek
- kıpırdamamak
- titrememek
- istikrarlı gitmek
- eksiksiz
- kusursuz
- berk
- ciddî
- dek
- gürbüz
- metin
- muhakkak
- muhkem
- pek
- üstelik
- yıkılmaz
- sıhhatli
- gerçek
- akva
- berik
- bomba gibi
- çın
- çinke
- defosuz
- dimdik
- dipçin
- for
- kaynak kişi
- kip
- matematiksel
- mevsuk
- otantik
- sadakat
- sağ
- sağlıksız
- salim
- stabil
- tendürüst
- üstüvan
- yakin
sağlam sıfat - Nedir?
- Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz
- "(En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı.)" (F. R. Atay)
- Zarar görmemiş, bozulmamış.
- Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli
- "(Kendisi uzun boylu, sağlam, orta yaşlı bir adamdır; ama yıprandığını söylüyor.)" (M. Ş. Esendal)
- Güvenilir.
- Gerçek, inanılır bir temeli olan
- "(Böyle sağlam adı nereden bulacaksın.)" (M. Ş. Esendal)
- [zarf, halk ağzında] (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak
- "(Sağlam bu gece perilere karıştım gitti.)" (H. R. Gürpınar)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır