kelimesinin eş anlamı arka
- geri
- arkadaki
- uzak
- ödenmemiş
- ödemesi gecikmiş
- eski tarihli
- geriye doğru giden
- geriye
- arkaya
- geride
- geçmişte
- geçmişe
- önce
- sırt
- belkemiği
- arka
- arkalık
- elin tersi
- kitap sırtı
- ters taraf
- defans oyuncusu
- bek
- tekne
- kaplamak
- astarlamak
- kayırmak
- sırtına binmek
- arka çıkmak
- destek olmak
- geriye doğru sürmek
- geri geri gitmek
- takviye etmek
- ciro etmek
- üzerine bahse girmek
- kıç
- popo
- art
- arka taraf
- geri plan
- tuvalet
- yetiştirmek
- büyütmek
- kaldırmak
- yukarı kaldırmak
- dikmek
- inşa etmek
- şahlanmak
- yükseltmek
- sert
- katı
- şiddetli
- inatçı
- acımasız
- haşin
- amansız
- pupa
- kuyruk
- uç
- peşine takılan kimse
- şartlı tasarruf
- sınırlı sahiplik
- kuyruk takmak
- kuyrul yapmak
- peşine takılmak
- gütmek
- sapını ayıklamak
- azalmak
- izlemek
- kuyruğu ile tutmak
- peş
- dal
- dayı
- dip
- ense
- torpil
- üst
- beden
- koruyucu
- kayırıcı
- iltimasçı
- piston
- geçmiş
- eğin
- iltimas
- pey
- taraf
- tutnak
- tutnuk
- tutun
- tuyuk
- yağır
- yan
arka isim - Nedir?
- Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı.
- Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi.
- Geri kalan bölüm, kısım.
- Art, peş.
- Otururken sırtın dayandığı yer
- "(Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu.)" (T. Buğra)
- İnsanın vücudu, bedeni
- "(Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı.)" (R. H. Karay)
- [sıfat] Arkada olan, arkada bulunan.
- [sıfat, mecaz] Koruyucu, kayırıcı, iltimasçı, piston
- "(Memur olmak için büyük bir arka gerek.)" (H. R. Gürpınar)
- [mecaz] Geçmiş, geride kalmış zaman
- "(Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti.)" (Y. K. Beyatlı)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır