kelimesinin eş anlamı çıplak
- bomboş
- tamtakır
- yalın
- sade
- açık
- yapraksız
- tüysüz
- azıcık
- açmak
- çıkarmak
- açılmak
- soymak
- salt
- ten rengi
- hükümsüz
- geçersiz
- nü
- çıplak insan vücudu
- çıplak resmi
- çıplaklık
- giyinmemiş
- sossuz
- terbiyesiz
- işlenmemiş
- sargıları açılmamış
- soyunuk
- üryan
- örtüsüz
- cıbıl
- dal
- iskelet
- kuru
- sivil
- apaçık
- muhafazasız
- korunmayan
- kel
- hayvan
- çorak
- gizlenmeyen
- katışıksız
- saf
- net
- fakir
- yoksul
- güçsüz
- içinde
- süssüz
- cıbıldak
- arî
- cavlak
- donsuz
- elbisesiz
- kabak gibi
- kellik
- şallak
- yalınçak
- yalunmuş
çıplak sıfat - Nedir?
- Üstünde bulunması gereken giysi, örtü vb. bulunmayan, üryan, nü, cıbıl, cıbıldak
- "(Kız, çıplak tabanlarını bozuk yolda şaplata şaplata köyün içerisine doğru uzaklaştı.)" (E. E. Talu)
- Saçsız (baş).
- Üzerinde yeşillik olmayan (arazi)
- "(Irmağın başında kocaman, çıplak bir tek kavak vardı.)" (H. E. Adıvar)
- Yoksul (kimse)
- "(Askerliğini yapmamış, beş parasız, çıplak bir Cemal'in nesi vardı evlenilecek?)" (N. Cumalı)
- İçinde gerekli eşya bulunmayan
- "(Ankara tepelerinin birinde, boz renkli bir binanın çıplak ve dar bir odasında onunla karşı karşıyayız.)" (Y. K. Karaosmanoğlu)
- [isim] Çıplak vücut resmi, nü.
- [mecaz] Yalın, süssüz.
- [mecaz] Olduğu gibi, apaçık.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır