kelimesinin eş anlamı sallamak
- çalkalamak
- sarsmak
- üzmek
- altüst etmek
- çalkalanmak
- kışkırtmak
- tahrik etmek
- propaganda yapmak
- savurmak
- sallanmak
- hareket etmek
- savsaklamak
- yellemek
- hareket ettirmek
- baştan savmak
- vurmak
- ığralamak
- ırgalamak
sallamak (-i durum ekiyle kullanılan fiil) - Nedir?
- Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek
- "(Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir.)" (H. E. Adıvar)
- Uydurmak, kafadan atmak.
- Sarsmak.
- [mecaz] Beklenmedik bir başarı kazanmak.
- [mecaz] Zor durumda bırakmak.
- [argo söz] Bir işi sürekli olarak başka bir zamana ertelemek, savsaklamak
- "(Ev sahibinin gözünü boyarım, kalan borcu bir müddet daha sallarım diyordu.)" (S. M. Alus)
- [argo söz] Vurmak, tokat atmak
- "(Sokaktan geçen bir adam, bunları ayırdı, ikisine birer tokat salladı...)" (M. Ş. Esendal)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır