kelimesinin eş anlamı sürüklemek
- yıkayıp temizlemek
- aşındırmak
- sürüklenmek
- aşınmak
- getirmek
- itmek
- sevk etmek
- sürümek
- götürmek
sürüklemek (-i durum ekiyle kullanılan fiil) - Nedir?
- Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek
- "(Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü.)" (A. Gündüz)
- Akarsu alıp götürmek
- "(Sakarya nehri kırılmış söğüt dallarını, saman çöplerini sürüklüyordu.)" (A. İlhan)
- [mecaz] İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek
- "(Seni bırakmam vallahi diyor ve bazen gittiği yerlere bile onu sürükleyip götürmek istiyordu.)" (Y. K. Karaosmanoğlu)
- [mecaz] Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak.
- [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil), mecaz] Kötü bir duruma, sona doğru götürmek
- "(Kız kardeşini kötü yola sürükledi diye babası reddetmişti.)" (S. F. Abasıyanık)
- [mecaz] İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek
- "(... benim çağdaşlarımdan kim bilir kaç bin genci bahtiyar rüyalara sürüklemiştir.)" (Y. Z. Ortaç)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır