kelimesinin eş anlamı düzgün
- biçimli
- açık
- belirgin
- kesin
- şık
- zarif
- derli toplu
- düzen
- durum
- süsleme
- süs
- vitrin düzeni
- araba döşemesi
- yelkenleri rüzgara göre ayarlama
- karıştırmak
- düzeltmek
- uçlarından almak
- budamak
- süslemek
- azarlamak
- yenmek
- ayarlamak
- sakin
- durgun
- telaşsız
- iyi
- mazbut
- muntazam
- beste
- düstur
- düzenli
- kusursuz
- insicamlı
- rabıtalı
- fondöten
- kadınların
- düzülü
- gidişat
- teamül
- aklık
- asker gibi
- bâri
- far
- fasih
- girintisiz çıkıntısız
- intizamlı
- kalıplı
- kaymak kâğıdı
- kızıllık
- kitabî
- konuşucu
- makine gibi adam
- makyaj
- mevzun
- natuk
- onat
- pürüzsüz
- rast
- sırlak
- sırlan
- temiz
düzgün sıfat - Nedir?
- Doğru ve pürüzsüz, muntazam.
- Eksiksiz ve yerli yerinde, düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam
- "(Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil.)" (M. Ş. Esendal)
- [zarf] Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde.
- [matematik] Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim).
- [isim, eskimiş] Kadınların, teni pürüzsüz göstermesi, renk vermesi için yüzlerine sürdükleri yarı sıvı veya boyalı krem, fondöten.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır