kaçırmak (-i durum ekiyle kullanılan fiil) - Nedir?
- Kaçmasını sağlamak veya kaçmasına imkân yaratmak
- "(Büyükçe bir kız hemen onu kucaklayıp mektebin avlusuna kaçırmıştı.)" (O. C. Kaygılı)
- Bir işi belirlenen zamanda yapamamak.
- Zor kullanarak yanında götürmek.
- Bir daha ele geçmemek üzere yitirmek.
- Yararlanamamak.
- Gitmek, kaçmak zorunda bırakmak.
- Çalmak, kimsenin haberi olmadan götürmek, aşırmak.
- [hukuk] Yasal olmayan yoldan bir ülkeye mal sokmak veya çıkarmak.
- [hukuk] Ölçüyü, sınırı aşmak, fazlasına gitmek
- "(Kulübün yemeğinde biraz fazlaca kaçırmıştım.)" (H. Taner)
- [hukuk] Sıvı, gaz vb.ni sızdırmak.
- [(-e durum ekiyle kullanılan fiil)] İstemeyerek altını kirletmek.
- [(nesne almayan fiil)] Delirmek.
- [(nesne almayan fiil)] Bir araç veya aletle iş görürken aracı iyi kullanamama yüzünden kendine veya bir başkasına zarar vermek.
- [(-i durum ekiyle kullanılan fiil)] Birini veya bir şeyi göstermemek.
- [spor] Yarışan bir koşucu diğeri tarafından hızla geçilip ara açılmak.
- [spor] Futbol veya basketbolda savunduğu oyuncuyu boş bırakmak, pas almasına fırsat vermek.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır