takmak (-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil) - Nedir?
- Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek
- "(Gözlüğünü takıp masaya eğildi.)" (R. H. Karay)
- Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek.
- Ad, lakap koymak
- "(Ona bu adı kim takmıştır, ne zaman takmıştır, bilemiyor.)" (H. Taner)
- Kuşanmak.
- Kendisiyle birlikte götürmek, yanına almak veya arkasından izletmek
- "(Arabaya hafiye kıyafetinde polis memurları da takıyorlar.)" (Y. Z. Ortaç)
- [mecaz] Biriyle olumsuz olarak uğraşmak.
- [argo söz] Borç bırakmak
- "(Bu eve asilzadelerin biri girip öteki giderdi. Giden kirayı takar, gelen ortalığı kasıp kavururdu.)" (P. Safa)
- [argo söz] Önemsemek, önem vermek, tınmak.
- [(-den durum kiyle kullanılan fiil, -de durum ekiyle kullanılan fiil), argo söz] Sınavını başaramamak.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır