kelimesinin eş anlamı geniş
- enli
- genel
- yaygın
- aksanlı
- terbiyesiz
- göze çarpan
- açık
- belli
- hoşgörülü
- ana
- esas
- kadın
- karı
- geniş olarak
- açık olarak
- büyük
- ferah
- kapsamlı
- anlayışlı
- etraflı
- idrak edebilen
- meslek ortaokulu [brit.
- iri
- kesmez
- kör
- kalın kafalı
- salak
- duygusuz
- havadar
- bol bol
- çok
- çok büyük
- uçsuz bucaksız
- dünya kadar
- büyük boşluk
- engin
- bol
- ardına kadar açık
- iyice
- tamamen
- alabildiğine
- ardına kadar
- adamakıllı
- gen
- koca
- rahat
- vâsi
- aygın
- aykın
- bornoz
- bosbolamadık
- degaje
- düzlük
- fesih
- harar gibi
- kalça kemiği
- koskocaman
- meydanlık
- münferiç
- mütebahhir
- oylumlu
- pala
- pelerin
- tepsi
- yayuk
- zühresarığı
geniş sıfat - Nedir?
- Eni çok olan, enli, vâsi
- "(Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu.)" (P. Safa)
- Alanı büyük olan, dar karşıtı
- "(Bu ağaç, bir geniş bostan duvarının dış tarafında idi.)" (O. C. Kaygılı)
- Bol (elbise).
- [mecaz] Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın.
- [mecaz] Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat
- "(Besbelli geniş, olabildiğince umursamaz görünmek istiyordu.)" (A. İlhan)
- [mecaz] Çok.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır