kelimesinin eş anlamı dolu
- kaynayan
- dolmuş
- yüklü
- endişe verici
- rahatsız edici
- tam
- tok
- etine dolgun
- balıketi
- bol
- geniş
- meşgul
- öz
- elinden gelenin en iyisi
- son
- doluluk
- dolu şey
- son had
- yıkayıp çektirmek
- yıkayıp büzmek
- sağanak
- yağmur
- selamlama
- seslenme
- dolu yağmak
- yağmak
- selamlamak
- taksi çağırmak
- çağırmak
- limanından gelmek
- yerlisi olmak
- yağdırmak
- topa tutmak
- içgüdü
- sezgi
- yetenek
- kabiliyet
- dopdolu
- tıka basa doymuş
- yanardöner
- çakırkeyif
- kafası dumanlı
- atış
- erim
- menzil
- saçma
- tahmin
- top mermisi
- gülle
- şut
- vuruş
- çekim
- film çekme
- fotoğraf
- girişim
- deneme
- aşı
- iğne
- boşalma
- destek
- yardım
- tek içki
- bir fırt içki
- tahrip maddesi
- lağım
- şans
- kısmet
- yudum
- cinsel ilişki
- doldurulmuş
- komple
- yoğun
- meşbu
- uğraş
- dulak
- kırcı
- mahmul
- malî
- pür
- tilun
- toldı
- tolgan
- tolmış
- toluk
- tulan
- tulay
- tuli
- tuluk
- tulun
dolu isim - Nedir?
- Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü
- "(Dolu ekinlerini vurmuşsa bir yıl aç demekti.)" (T. Buğra)
- İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, boş karşıtı.
- Bir yerde sayıca çok.
- Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan
- "(Haftaya pazartesiye kadar bütün uçaklar dolu.)" (A. İlhan)
- Boş vakti olmayan, meşgul.
- Çok olan (iş, uğraş, olay vb.).
- İçinde atılacak mermisi bulunan (top, tüfek vb. ateşli silahlar).
- Tornacılıkta delik açılmamış (gereç).
- [mecaz] Bir duygunun güçlü etkisinde olan.
- [isim, eskimiş] İçki doldurulmuş bardak.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır