kelimesinin eş anlamı derece
- doktor termometresi
- termometre
- lisans
- diploma
- ünvan
- rütbe
- karşılaştırmalı üstünlük derecesi [dilb.
- aşama
- ton
- derece derece sıralanma
- basamak
- kademe
- sınıf
- kalite
- eğim
- seviye
- düzey
- başarı notu
- sınıflamak
- sınıflandırmak
- derecelendirmek
- not vermek
- düzeltmek
- düzenlemek
- kıvam
- ayar
- doz
- gömlek
- had
- kadar
- merhale
- mertebe
- nokta
- not
- pâye
- radde
- tabaka
- kerte
- yalım
- sıcaklıkölçer
- denli
- grado
- mesabe
- numara
- pâ-yı
- perese
- üstüngü
derece isim - Nedir?
- Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe
- "(Hukuk tahsilini Paris'te bitirmiş, birinci derece diploma almıştı.)" (Ö. Seyfettin)
- [edat] Denli, kadar
- "(Beyoğlu'nda bu derece itibar görmemişti.)" (E. E. Talu)
- [fizik] Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri.
- [fizik] Sıcaklıkölçer.
- [kimya] Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim.
- [matematik] Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi.
- [spor] Başarı gösterme.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır