kelimesinin eş anlamı dökülmek
dökülmek (nesne almayan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil) - Nedir?
- Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak
- "(Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü.)" (S. F. Abasıyanık)
- [(nesne almayan fiil)] Kumaş dökümlü olmak.
- [(nesne almayan fiil)] Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak.
- [(nesne almayan fiil)] Düşmek
- "(Bizim motor ikiye bölünüp suya döküldüğümüzde, dört kişiydik.)" (Z. Selimoğlu)
- [(nesne almayan fiil)] Çıkmak, ortaya konulmak
- "(Âdeta düşünmeksizin kaleminden masal sahnelerine benzeyen dağ, dere, uçurum resimleri dökülüyordu.)" (R. N. Güntekin)
- [(nesne almayan fiil)] Kaplamak, yayılmak
- "(Duvarlar, bütün ışıkları yutuyor, halkın üstüne bir toprak rengi dökülüyor.)" (M. Ş. Esendal)
- [(nesne almayan fiil)] Salınmak, serbest bırakılmak
- "(Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı.)" (H. Taner)
- [(-e durum ekiyle kullanılan fiil), mecaz] Kır, sokak vb. yerlerde insanlar çokça birikmek
- "(Bahar o sene erken gelmiş, herkes tarlalara dökülmüştü.)" (S. F. Abasıyanık)
- [(nesne almayan fiil), mecaz] Çok eskimiş olmak, değerini ve güzelliğini yitirmek
- "(Yaşayan, var olan her şey eskiyip dökülecek.)" (B. R. Eyuboğlu)
- [mecaz] Çok yorgun, hasta olmak
- "(Erkek arıların takatleri kesilmeye başlar, bir bir dökülür, ölür giderler.)" (T. Buğra)
- [coğrafya] Akarsular, göl veya denize akmak.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır