kelimesinin eş anlamı berbat
- baştan savma
- kötü
- darmadağın
- beş para etmez
- bozuk
- serseri
- kaba et
- popo
- aylak
- otlakçı
- anaforcu
- dilenci
- aylak aylak dolaşmak
- aylaklık etmek
- otlakçılık etmek
- dilenmek
- rezil
- bombok
- boktan
- altüst olmuş
- kahreden
- berbat
- berbat bir şekilde
- tarafından yıkıldı
- iğrenç
- korku
- dehşet
- korkulan şey
- ürkütücü şey
- korkmak
- ödü kopmak
- ürkmek
- korkuyla beklemek
- çekinmek
- korkunç
- tüyler ürpertici
- heybetli
- pis
- fena
- çirkin
- beğenilmeyen
- bakımsız
- perişan
- viran
- döküntü
- ite atsan yemez
- kenef
- lânet
- nuhuset
- siftinlik
- sunturlu küfür
- tu kaka
berbat sıfat - Nedir?
- Kötü
- "(Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer.)" (M. A. Ersoy)
- Bozuk
- "(Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor.)" (S. M. Alus)
- Çirkin, beğenilmeyen
- "(Sanatta politika ne kadar berbatsa, politikada sanat da o kadar iğrenç olur.)" (B. Felek)
- Darmadağın, bakımsız, perişan, viran
- "(Berbat bir han odası.)" (Y. Z. Ortaç)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır