kelimesinin eş anlamı söz
- vaat
- taahhüt
- teslim etme
- suç işleme
- bağlantı
- hapis hükmü
- hapse atma
- sevketme
- nişanlanma
- sözleşme
- nişan
- yükümlülük
- sorumluluk
- randevu
- uğraş
- birbirine geçme
- çarpışma
- umut
- umut verici şey
- söz vermek
- vaat etmek
- temin etmek
- umut vermek
- umutlu olmak
- benzemek
- lâf
- son söz
- söylemek
- demek
- etmek
- okumak
- bildirmek
- tekrarlamak
- farzetmek
- varsaymak
- özlü söz
- söyleme
- atasözü
- özdeyiş
- konuşma
- laf kalabalığı
- satıcı ağzı
- alay
- güfte
- kelam
- kelime
- lâfız
- lâkırdı
- lakırtı
- lügat
- nazire
- nutuk
- söylenti
- sözcük
- kavil
- akıcılık
- bahis
- bir şey
- deyi
- ger
- gır
- guft
- hanek
- hufre
- kal
- kavlükarar
- merdut
- sav
- sühan
- şey
- yumuş
söz isim - Nedir?
- Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil
- "(Söz var, iş bitirir; söz var, baş yitirir.)" (Atasözü)
- Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük.
- Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi
- "(Yer yer birçok türküde rastladığımız beylik sözler de vardı içinde.)" (B. R. Eyuboğlu)
- Kesinlik kazanmayan haber, söylenti.
- Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme.
- Müzik parçalarının yazılı metni, güfte.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır