kelimesinin eş anlamı bayağı
- ahlaksız
- rüşvetçi
- yiyici
- bozulmuş
- yozlaşmış
- bozmak
- mahvetmek
- baştan çıkarmak
- ayartmak
- çürütmek
- rüşvet vermek
- bulaştırmak
- çapkın
- iffetsiz
- açık saçık
- adî
- alt tabakadan
- aşağılık
- sıradan
- alelâde
- tipik
- olağan
- normal
- alışılagelmiş
- alışılmış şey
- olağan şey
- yetkili makam
- orta halli yemek [brit.
- zevksiz
- zevksizce süslenmiş
- pespaye
- hemen hemen
- âdeta
- kibar olmayan
- basit
- aşağı
- epey
- gerçekten
- hasis
- küçük
- oldukça
- süflî
- yoz
- aptal
- salak
- amiyane
- banal
- çok
- pekâlâ
- alışık
- ayak
- beribenzer
- beş paralık
- döküntü
- hoşur
- katır
- kırtıpil
- kıtıpiyos
- kıtipiyoz
- kıytırık
- mal
- müptezel
- seviyesiz
- siftinlik
- siktirici
- süprüntü
- tezyif
- tezyifkâr
bayağı sıfat - Nedir?
- Aşağılık, pespaye
- "(Bütün hareketleri adi, kaba ve bayağı idi.)" (Ö. Seyfettin)
- Kibar olmayan, basit, adi, sıradan, amiyane, banal
- "(Çapkınlığı, çok iğrenç ve bayağı çapkınlık.)" (M. Yesarî)
- Her zamanki gibi olan, hiçbir özelliği bulunmayan
- "(Kardeşimi birdenbire çok bayağı buldum.)" (P. Safa)
- [zarf] Hemen hemen, âdeta.
- [zarf] Gerçekten, çok, oldukça, epey
- "(Bayağı, çocuk gibi sevinirim limonun yarısının durduğuna.)" (S. F. Abasıyanık)
- [zarf] Çok iyi, pekâlâ.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır