kelimesinin eş anlamı el
- el
- parti
- yardım
- pay
- parmak
- ustalık
- yetenek
- usta
- kurt
- ibre
- akrep
- yelkovan
- taraf
- demet
- salkım
- hevenk
- alkış
- evlilik sözü
- vermek
- uzatmak
- yardım etmek
- elde taşınır
- önayak
- puding
- ahali
- aşiret
- baskı
- defa
- etki
- halk
- ıl
- kez
- memleket
- mülkiyet
- pençe
- ülke
- yabancı
- yönetim
- yurt
- ecnebi
- el âlem
- oba
- sahiplik
- aracı
- vasıta
- ılgi
- bağlantı
- barış
- sukunet
- kolun
- avurt ünsüzü
- boğmak
- el tası
- eloğlu
- eltası
- işaret
- işlev yitimi
- işmar
- koyunu yüze yetir
- el onu bine yetirir
- lâvabo
- mendil
- mimik
- namahrem
- sim
- yaban
- yad
- yalın isim
- yed
- yerden selâm
- yunak
el isim, anatomi - Nedir?
- Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü
- "(El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk.)" (Z. O. Saba)
- Sahiplik, mülkiyet.
- Kez, defa.
- İskambil oyunlarında kâğıt atma sırası.
- Yönetim, baskı, etki.
- Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü.
- [mecaz] Aracı, vasıta.
- [mecaz] Yabancı, yakınların dışında kalan kimse
- "(Kâtip benim ben kâtibin el ne karışır!)" (Halk türküsü)
- [mecaz] Ülke, yurt, il
- "(Çöller, Yemen ellerinden betermiş.)" (A. Gündüz)
- [mecaz] Halk, ahali.
- [halk ağzında] Oba, aşiret
- "(Kalktı göç eyledi Afşar elleri / Ağır ağır giden eller bizimdir.)" (Dadaloğlu)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır