kelimesinin eş anlamı temel
- esas
- kaynak
- köken
- ilke
- prensip
- kaide
- üs
- belkemiği
- yatay temel element
- basit
- saf
- doğa güçleri ile ilgili
- asıl
- ilkel
- başlangıç
- ilk
- taban
- dip
- kıç
- anüs
- ana
- yol gösteren
- rehberlik
- tam gelişmemiş
- dumura uğramış
- başlıca
- piyasada tutulmuş
- yerleşmiş
- tel zımba
- zımba
- raptiye
- çatal çivi
- başlıca mahsül
- kapı sürgü
- esas ürün
- hammadde
- lif
- iplikçik
- elyaf
- başlıca öğe
- satış yeri
- pazar
- zımbalamak
- raptiyelemek
- çatal çivi ile tutturmak
- liflerine göre ayırmak
- sınıflamak
- alt tabaka
- öz
- altkatman
- altyapı
- anayasa
- baş
- çizgi
- gerçek
- kök
- omurga
- özül
- zemin
- baz
- asliye
- bel kemiği
- birincil
- erzik
- mebna
- töz
- yapı taşı
temel isim - Nedir?
- Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü
- "(Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor.)" (H. E. Adıvar)
- Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur.
- [sıfat] En önemli, belli başlı, ana, esas, asıl, baz
- "(Devletin temel kanununun adı Anayasa'dır.)" (B. Felek)
- [mecaz] Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler
- "(Temelde sıradan bir Fransız vodviline dayanırdı oynadıkları oyun.)" (N. Cumalı)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır