kelimesinin eş anlamı başka
- öbür
- ayrı
- farklı
- bambaşka
- probaşka
- diğer
- bir daha
- bir tane daha
- başka bir tane
- dışında
- ayrıca
- ilaveten
- başka türlü
- başka zaman
- yoksa
- aksi halde
- öteki
- sonraki
- geçen
- başka biçimde
- bundan başka
- başkası
- hariç
- den başka
- haricinde
- kurtarma
- sayıyı önleme
- rakibin sayı yapmasını önleme
- başka
- kurtarmak
- kayda geçirmek
- korumak
- tasarruf etmek
- artırmak
- biriktirmek
- tutmak
- idareli harcamak
- bağışlamak
- kusuruna bakmamak
- engellemek
- sayı yapmasını önlemek
- değişik
- özge
- sair
- üstelik
- ayır
- gayri
başka sıfat - Nedir?
- Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge
- "(Yıllar sonra olaya başka bir açıdan bakabildim.)" (H. Taner)
- Nitelik yönünden alışılmışın dışında bir üstünlüğü olan
- "(Bütün bunlar beni herkesten başka bir insan yapmıyor.)" (H. E. Adıvar)
- Konu edilen, bilinenden ayrı nesne ve kimse için teklik veya çokluk olarak başkası, başkaları biçiminde kullanılan bir söz
- "(Başkalarının otuz liraya yaptığı bir kostümü siz niye seksen liraya yapıyorsunuz?)" (R. N. Güntekin)
- [-e durum ekiyle kullanılan fiil] "Ayrıca, üstelik, bir yana" anlamlarında -dan / -den başka biçiminde kullanılan bir söz.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır