kelimesinin eş anlamı dikmek
- sokmak
- aşılamak
- yerleştirmek
- kulaklarını dikmek
- sabit bakmak
- gözünü ayırmamak
- ileri gelmek
- bağlı olmak
- güvenmek
- bel bağlamak
- birbirine dikmek
- ekmek
- sergilemek
- göstermek
- dizmek
- gözler önüne sermek
- düzenlemek
- yola çıkmak
- başlamak
- koyulmak
- girişmek
- dikiş dikmek
- garantiye almak
- kendine sağlamak
- başarmak
- tekeline almak
- bastırmak
- kadeh
- top
- deri
- bardak
- rekzetmek
dikmek (-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil) - Nedir?
- Bir cismi dik olarak durdurmak.
- Yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek
- "(Boş toprağa bir koru dikseniz otuz yılda gölge verir.)" (F. R. Atay)
- [(-i durum ekiyle kullanılan fiil)] Bardak, kadeh, testi vb. kapların içindekini bir çırpıda, bir solukta içmek
- "(Doldurmasıyla kadehini dikmesi, gözünü kırpmadan tek yudumda devirmesi bir oluyor.)" (A. İlhan)
- [(-i durum ekiyle kullanılan fiil)] Beklemek için birini bir şeyin başına getirmek.
- [(-i durum ekiyle kullanılan fiil)] Top, taş vb.ni dikine havaya atmak.
- [(-i durum ekiyle kullanılan fiil)] Yapı kurmak, inşa etmek.
- [spor] Top vb.ni oyun alanında belirli bir yere koymak.
- [spor] Biçilmiş veya yırtılmış kumaş, deri, yara vb.ni iğneye geçirilmiş iplikle tutturmak.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır