kelimesinin eş anlamı yatak
- yatacak yer
- tarh
- tabaka
- nehir yatağı
- mezar
- çiçeklik
- temel
- zemin
- katman
- yatırmak
- yatacak yer sağlamak
- yatak yapmak
- yerleşmek
- kalmak
- dikmek
- ranza
- kuşet
- palamar yeri
- manevra alanı
- açıklık
- yatacak yer bulmak
- rıhtıma yanaşmak
- rıhtıma bağlamak
- pansiyon yatağı
- uyumak
- pansiyonda kalmak
- şilte
- minder
- döşek
- denk
- mecra
- yün
- pamuk
- somya
- ırmak
- çay
- akak
- uyuma
- kuş tüyü
- tünbay
- yer
- yüklük
yatak isim - Nedir?
- Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek
- "(Sabahleyin onu aynı güzellikte bulacağım ümidiyle yatağımdan fırladım.)" (R. H. Karay)
- Yün, pamuk, kuş tüyü vb. maddelere kılıf geçirerek yapılan şilte.
- Üzerine şilte konulan karyola, somya, kerevet vb.
- Irmak, çay, dere vb.nin, içinde aktıkları yer, akak, mecra.
- Katmanlaşmış herhangi bir madde yığını.
- Bir şeyin çok bulunduğu yer.
- Maden veya fosil ocaklarında birbirini izleyen iki maden, taş veya kömür tabakası arasında uzanan damar.
- Çanak biçimindeki bir havzada veya buna benzer bir oluşumda toplanmış petrol birikintisi.
- Gizli barınak veya bir suçluyu gizlice barındıran yer.
- Makinelerde hareketli bölümleri içine alan hareketli veya sabit parça.
- Fideleri gömmek için toprakta açılan çukur.
- Turunçgilleri ve yumurta vb. ürünleri korumak üzere saman vb.nden yararlanılarak yapılan yer.
- [zooloji] Katmanlı bir kaya bütününde maden filizi veya taş döküntüsünden oluşan çok ince tabaka.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır