kelimesinin eş anlamı yanık
- yanma izi
- kiremitte pişirme
- dere [isk.
- yanmak
- tutuşmak
- alev almak
- yanıp tutuşmak
- fazla pişerek yanmak
- ışık saçmak
- başını yakmak
- yakmak
- kiremitte pişirmek
- öfkelendirmek
- kızdırmak
- yanıp kül olmak
- süratle gitmek
- haşlanarak yanan yara
- iskandinav halk ozanı
- ozan
- haşlamak
- kaynatmak
- kaynar su dökmek
- sıcak su ile yakmak
- dokunaklı
- duygulu
- kebap
- yanmış
- kavruk
- acılı
- etkili
- verimsiz
- bıkkın
- üzüntülü
- dertli
- hüzünlü
- tesirli
- göynük
- göyük
- muhrik
- tafte
yanık sıfat - Nedir?
- Yanmış olan
- "(Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu.)" (R. Enis)
- Rengi koyulaşmış
- "(Kocaman hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız.)" (S. F. Abasıyanık)
- Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk.
- Verimsiz, kıraç duruma gelmiş olan.
- [isim] Yanmış yer, yanmış olan yerde kalan iz.
- [mecaz] Bıkkın, üzüntülü, dertli.
- [mecaz] Duygulu, dokunaklı, acılı, etkili
- "(Aşk söyletir en yanık türküleri / Ay buluta girdiği gecelerde.)" (C. S. Tarancı)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır