kelimesinin eş anlamı sokmak
- sokuşturmak
- batırmak
- ısırmak
- vurmak
- kamçılamak
- kızdırmak
- provoke etmek
- kurdeşen bulaştırmak
- ürtiker bulaştırmak
- getirmek
- düzenlemek
- hazırlamak
- tamamlamak
- geliştirmek
- planlamak
- tahrik etmek
- artırmak
- körüklemek
- amaçlamak
- hedeflemek
- heyecanlandırmak
- saplamak
- tıkmak
- zehirlemek
- çakı
- dokunaklı
- gömmek
- oyulgalamak
sokmak (-i durum ekiyle kullanılan fiil) - Nedir?
- İçine veya arasına girmesini sağlamak.
- Bir yere girmesini sağlamak, içeri almak
- "(Bizi içeriye aldı ve küçük bir odaya soktu.)" (F. R. Atay)
- Bıçak, çakı, iğne vb. batırmak, saplamak.
- Böcek, zehirli hayvan iğnesini batırmak veya ısırmak, zehirlemek
- "(Otların arasında bacaklarını yılan sokar.)" (R. N. Güntekin)
- Yasak bir malı gizlice getirmek veya götürmek.
- [mecaz] Belli etmeden kötü bir malı vermek.
- [mecaz] Konuşma sırasında bir sözü, soruyu veya düşünceyi söyleyivermek
- "(Asım, fikrini birçok sözlerle sağlamlamaya uğraşırken, araya -Olmaz mı dersiniz, ne dersiniz?- gibi sualler sokuyor, cevap istiyordu.)" (R. H. Karay)
- [mecaz] Dokunaklı, kırıcı veya acı söz söylemek.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır