kelimesinin eş anlamı kuru
- kurak
- çorak
- yavan
- sıkıcı
- tatsız
- kurumuş
- susuz
- susatıcı
- susamış
- içki karşıtı
- sek
- kart
- kuraklık
- kurutmak
- kurumak
- kurulamak
- sütü kesilmek
- sütten kesilmek
- suyu olmayan
- nemsiz
- çelimsiz
- çıplak
- iskelet
- sıska
- zayıf
- katıksız
- yoksulluk
- heyecanı
- tekdüze
- suyu
- arık
- lâgar
- kaknem
- döşenmemiş
- düzayak
- etsiz
- hamhalat
- içsiz
- kozalak
- şizokarp
- tıngır mıngır
- yâbis
kuru sıfat - Nedir?
- Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı
- "(Yanakları kuruydu, fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı.)" (H. E. Adıvar)
- Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan.
- Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı
- "(Evlerin önlerine kuru meşe dallarıyla örtülü çardaklar yapmışlar.)" (R. H. Karay)
- Canlılığını yitirmiş (bitki)
- "(Çiçek açmaz kuru bir ağaç, ötmeyi unutmuş bir kuş mu oldum?)" (H. E. Adıvar)
- [mecaz] Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem
- "(Kara, kuru, kibirli, kazık gibi bir kadın!)" (H. E. Adıvar)
- [mecaz] Salgısı olmayan.
- [mecaz] Döşenmemiş, çıplak.
- [mecaz] Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek).
- [mecaz] Etkisi ve sonucu olmayan
- "(Şahsına topluluğun isteğini emanet edenler boş bir riya, kuru bir şeref olsun diye laf etmediler.)" (R. E. Ünaydın)
- [mecaz] Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze.
- [mecaz] Akıcı olmayan, duygudan yoksun.
- [isim] Kuru fasulye.
- [isim] Kuru olan şey
- "(Kurunun yanında yaş da yanar.)" (Atasözü)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır