kelimesinin eş anlamı kaynak
- pınar başı
- asıl
- köken
- menşe
- çare
- vasıta
- yardımına başvurulacak kimse
- beceri
- çözüm bulma yeteneği
- oyalayıcı şey
- uğraş
- memba
- kaynakça
- yararlanılan kaynak
- kaynak yeri
- kaynak yapmak
- leğimlemek
- kaynamak
- birleşmek
- kaynak gözü
- bulak
- göz
- hazine
- kaynama
- kök
- pınar
- kaynarca
- makale
- göze
- eşme
- mehaz
- kân
- çağlayık
- çaykara
- çıkan
- çıkmak
- kaynar
- literatür
- mebde
- orijin
- suyun başı
- yebbu
kaynak isim - Nedir?
- Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz
- "(Sonra yavaşça kaynağa doğru eğildi.)" (Y. K. Karaosmanoğlu)
- Bir şeyin çıktığı yer, menşe.
- Bir haberin çıktığı yer.
- Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge
- "(Yabancı bir idare, iktisat, ticaret, memleketin bütün kazanç kaynaklarına musallat olur.)" (F. R. Atay)
- Araştırma ve incelemede yararlanılan belge.
- İki metal veya yapay parçayı ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırıp yapıştırma işi.
- [mecaz] Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi.
- [fizik] Herhangi bir enerjinin oluşup çevreye yayıldığı yer.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır