kelimesinin eş anlamı ikinci
- ikinci dereceli
- öbür
- ikinci
- saniye
- an
- nota aralığı
- ikinci olan kimse
- yardımcı
- destek
- düello şahidi
- boksör yardımcısı
- yardım etmek
- desteklemek
- destek vermek
- göreve getirmek [brit. ask.
- orta
- orta dereceli
- ikinci derecede
- ikincil
- önemsiz
- ara
- tali
- ikincil şey
- ikinci dereceli şey
- sekonder devre
- uydu
- yeni
ikinci sıfat - Nedir?
- İki sayısının sıra sıfatı.
- Sırada önem bakımından birinciden sonra gelen
- "(Tevfik'in alçak gönüllü, hep ikinci planda kalma olgunluğundaki pişekârlığı Dümbüllü'ye sanatını en iyi değerlendirme olanağını sağlardı.)" (H. Taner)
- Değer ve kalitece birinciden sonra gelen
- "(Evde pişirip yedikleri çikolatanın kalitesi ikinci idi.)" (S. F. Abasıyanık)
- [mecaz] Yeni, bir başka.
- [isim] Birinciden sonra gelen kimse veya nesne
- "(İhtiyarın iki çocuğundan birini öldürdüler... İkincisini de öldürmeye kalktılar.)" (R. N. Güntekin)
Benzer kelimeler
- bu günlerde
- geçenlerde
- hiçten
- iki paralık
- kıçı kırık
- modern
- parça pürçük
- pestenkerani
- son
- son günlerde
- son günlerdeki
- sudan
- yakınlarda
- yan
- öte beri
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır