kelimesinin eş anlamı gevşemek
- sallanmak
- çözülmek
- ayrılmak
- başarısız olmak
- yanılmak
- suya düşmek
- güçsüzleşmek
- hali kalmamak
- cansızlaşmak
- durgunlaşmak
- üzülmek
- dert etmek
- sürünmek
- çürümek
- yumuşamak
- dinlenmek
- gevşetmek
- rahatlamak
- rahatlatmak
- yumuşatmak
- kafa dinlemek
- boşalmak
- hoşlanmak
- sakinleşmek
- sevmek
- tavsamak
- yatışmak
- hamurlaşmak
- ipe un sermek
- kağşamak
- kesel gelmek
- lâçkalaşmak
- sölpümek
gevşemek (nesne almayan fiil) - Nedir?
- Sertlik ve gerginliği bozulmak
- "(Kar kalkmış, hava açmış, ayaz gevşemişti.)" (A. Gündüz)
- Çözülmek.
- [mecaz] Yumuşamak, yatışmak, sakinleşmek
- "(Poker lafını işitmesin, eli ayağı gevşiyor.)" (A. İlhan)
- [argo söz] Sevmek, hoşlanmak.
- [ekonomi] Para piyasasında değer yitirmek.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır