kelimesinin eş anlamı yanlış
- ters
- hatalı
- yersiz
- yanlış
- felaket
- hata
- bozukluk
- baskı hatası
- yanlışlık
- yanılgı
- falso
- suç
- kusurlu
- uygunsuz
- münasebetsiz
- kötü
- yanlış anlamak
- başkası sanmak
- karıştırmak
- yanılmak
- sehiv
- aykırı olan
- galat
- batıl
- haksızlık
- sakîm
- gerçekdışı
- yamuk
- detone
- devre
- eğri
- ekini belli etmemek
- falsolu
- fâsit
- hatia
- ibret
- kötüye çekmek
- sakatlık
- teltik
- temelsiz
- yalnış
yanlış isim - Nedir?
- Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata.
- [sıfat] Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymayan, aykırı olan, hatalı
- "(Yanlış ve mantıksız hareketim bu suretle cezalanmalı.)" (A. Gündüz)
- [zarf] Yanlış bir biçimde, yanlış olarak, hatalı olarak
- "(Evime gitmek için yanlış söyledim, gitmemek için vapurun kaçmasını bekliyordum.)" (S. F. Abasıyanık)
- [sıfat, felsefe] Biçimsel düşünme yasalarına uymayan, düşünülen şeyle uyuşmayan.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır