kelimesinin eş anlamı usta
- becerikli
- mahir
- ehil
- uzman
- usta
- üstad
- sanatçı
- sanatkâr
- acemi
- yüzüne gözüne bulaştıran kimse
- tecrübeli kimse
- üstat
- eski kurt
- ehliyetli
- yeterli
- yetenekli
- marifetli
- ustalık gerektiren
- vasıflı
- eli yatkın
- hünerli
- kabiliyet gerektiren
- cambaz
- erbap
- beceri
- kurnaz
- mürebbi
- çeber
- çebi
- eli uz
- hazık
- maharetli
- tedik
- uz
- yaray
- yeden
- yeten
- zehir gibi
usta isim - Nedir?
- Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse.
- Zanaat öğreticisi.
- Zanaatçılar için unvan
- "(Üzeyir usta yoldan geçmeyeceğimizi söyledi.)" (R. H. Karay)
- [sıfat] Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir
- "(Bunların hepsi de çok güzel sesli ve oyunun en ustaları arasından seçildi.)" (T. Buğra)
- [tarih] Osmanlı İmparatorluğu'nda saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi.
- [mecaz] Akıl veren veya öğreten
- "(Kız sana bir hâl olmuş, kim senin ustan?)" (R. H. Karay)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır