kelimesinin eş anlamı savurmak
savurmak (-i durum ekiyle kullanılan fiil) - Nedir?
- Havaya atıp dağıtmak, saçmak
- "(Bir eğlence yerinde destelerle banknotu havaya savurduktan sonra...)" (R. N. Güntekin)
- Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak.
- Kaldırıp atmak, fırlatmak
- "(Adam birden silkinip beni yavaşça yana savurdu.)" (N. Eray)
- Şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak.
- Bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak amacıyla alıp yine kendi kabına dökmek.
- Sallamak, uçurmak, dalgalandırmak
- "(Ayaklarını boşluğa savururken küçük dolap gürültüyle yıkıldı.)" (P. Safa)
- Yalan, küfür vb. söylemek
- "(Onun bütün çapkınlığı Solmaz'a yoldan geçerken savurduğu birkaç kelimeden ibaretti.)" (H. Taner)
- [mecaz] Boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır