kelimesinin eş anlamı kütük
- tomruk
- parakete
- gemi hız ölçeri
- seyir defteri
- seyir defterine yazmak
- mesafe katetmek
- logaritma
- kök kalıntısı
- izmarit
- küçülmüş kurşunkalem
- küçücük kalmış parça
- yarım parça
- tahta bacak
- bacak
- kriket kale kazığı
- meşin kalem
- sorularıyla şaşırtmak
- afallatmak
- ezmek
- kafa tutmak
- meydan okumak
- seçim propagandası yapmak
- topallayarak yürümek
- meşin kalemle çizmek
- krikette hedefi vurarak oyun dışı etmek
- ödemek [brit.
- tahta kalıp
- gravür
- görgüsüz
- sicil
kütük isim - Nedir?
- Kalın ağaç gövdesi
- "(Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur?)" (H. E. Adıvar)
- Kesilmiş ağaç gövdesi
- "(Kenara iri zeytin kütükleri istif edilmişti.)" (R. H. Karay)
- Kesimden sonra ağaç gövdesinin toprakta kalan bölümü
- "(Çamlıkları yarıyoruz, ağaçların kütüklerinden atlıyoruz, ne bir köy ne bir ses var.)" (M. Ş. Esendal)
- Asma fidanı
- "(Kütüklerin üstündeki koruklara otlar tırmanan bahçeyi bir daha geçiyoruz.)" (F. R. Atay)
- Resmî kayıt defteri, ana defter.
- Nüfus kütüğü.
- [madencilik] Kütük demir.
- [mecaz] Görgüsüz, kaba kimse
- "(Biraz sonra bizim kütük kanepenin üstüne oturmuş, ayaklarıyla yerdeki yaprakları eziyordu.)" (H. E. Adıvar)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır