kelimesinin eş anlamı çabuk
- hızlı
- eli çabuk
- tez
- hızla
- rengi atmaz
- solmaz
- su gibi
- süratli
- seri
- ileri
- tez canlı
- uçarı
- dayanıklı
- sağlam
- değişmez
- sabit
- sıkı
- ayrılmaz
- çabucak
- sür'atle
- sık sık
- defalarca
- hoppaca
- sıkıca
- sımsıkı
- derin olarak
- oruç
- oruç süresi
- oruç tutmak
- atik
- tetik
- uyanık
- açıkgöz
- çevik
- şipşak
- hazır
- kıvrak
- keskin
- hassas
- canlı
- yaşayan
- hayat dolu
- alevli
- sıcak
- madenli
- tırnak altındaki hassas et
- can alıcı nokta
- can evi
- öz
- civa [amer.
- ani
- dik
- sarp
- ışığa hassas
- kıpır kıpır
- şık
- yerinde
- acele
- aceleci
- çapan
- çabalayan
- acul
- alaminüt
- çala kalem
- çalâk
- çildu
- duygululuk
- fıldır
- heyecanlı
- heyecansız
- ivedi
- ivedili
- ivedilik
- kora
- presto
- serian
- üstün zekâ
- ütgür
- yarız
çabuk sıfat - Nedir?
- Çabucak
- "(Çabuk ve kolay bir konuşma tarzı vardı.)" (R. N. Güntekin)
- [zarf] Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı
- "(Yazıma çabuk cevap geldi.)" (A. Gündüz)
- [ünlem] "Acele et, oyalanma" anlamlarında bir seslenme sözü.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır