kelimesinin eş anlamı uyanık
- açıkgöz
- tetik
- atik
- tetikte olma
- alarm
- tehlike işareti
- alarma geçirmek
- uyarmak
- gözünü açmak
- duyarlı
- farkında
- haberdar
- dikkatli
- tetikte
- farkında olan
- uyandırmak
- uyanmak
- uykudan kalkmak
- farkına varmak
- gözü açılmak
- dik dik bakan
- ihtiyatlı
- uykusuz
- gözü açık
- uyumama
- uyanık olma
- uykusuzluk
- agâh
- ayık
- kurnaz
- uyumamış
- uyanmış
- becerikli
- zeki
- müteyakkiz
- bilgili
- cingöz
- bîdar
- ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz
- bîhâb
- fatîn
- sak
- tuyak
- zeyrek
uyanık sıfat - Nedir?
- Uyanmış, uyumamış, bidar
- "(Uyuyor mu uyanık mı kestiremiyor, uykuyla uyanıklığın sınırlarını bulamıyordu.)" (A. İlhan)
- [mecaz] Açıkgöz, kurnaz, cingöz
- "(Ayrıca son derece zeki ve uyanık bir genç kız vardı.)" (H. Taner)
- [mecaz] Yapacağı işi bilen, dikkatli ve tetikte olan, müteyakkız.
- [mecaz] Bilgisizlikten kurtulmuş, bilgili
- "(Zeki ve uyanık kişilerle dostluk kadar iyi bir şey olamaz.)" (S. Birsel)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır