kelimesinin eş anlamı sıcak
- acı
- acılı
- seksi
- ateşli
- şehvetli
- şiddetli
- sert
- kızgın
- heyecanlı
- taze
- yeni
- rahatsız edici
- iletken
- radyoaktif
- çalıntı
- baharatlı
- öfkeyle
- şiddetle
- ateşli olarak
- ısıtmak
- ısınmak
- ılık
- samimi
- canlı
- hararetli
- sıcak tutan
- sıcacık
- ısınma
- sıcakça yer
- samimileşmek
- isti
- hamam
- bayılmak
- fön
- germ
- günlük güneşlik
- har
- ısıcak
- lâterit
- sıcaklık
- vurgun
- yüzünde şeytan tüyü var
sıcak sıfat - Nedir?
- Yakmayacak derecede ısısı olan, yakmayacak kadar ısı veren, soğuk karşıtı
- "(Yorganın altında sıcak göz yaşları dökerek gecelerce beklemişti.)" (O. Kemal)
- Isısı yüksek olan, çok ısınmış
- "(Kız kardeşim ikindiüzeri bana sıcak, limonlu bir çorba içirdi.)" (A. Gündüz)
- [isim] Havadaki yüksek ısı
- "(Bu sıcakta arada bir şeyler içip yemeden çalışılmıyor.)" (N. Cumalı)
- [isim] Sıcak yer
- "(Burası bir makine dairesi kadar sıcaktı.)" (Y. K. Karaosmanoğlu)
- [isim] Hamam.
- [mecaz] Dostça olan, sevgi dolu.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır