kelimesinin eş anlamı düşkün
- sadaka alan kimse
- zayıflamış
- takatsiz
- halsiz düşmüş
- dumura uğramış
- çürümüş
- çürük
- aşınmış
- dağılmış
- meraklı
- hayran
- dindar
- fanatik
- sofu
- çok seven
- tapan
- seven
- aşırı
- abartılı
- pervasız
- titiz
- üzerine titreyen
- manyak
- mecbur
- yangın
- müptela
- yaşlılık
- fakir
- fülûsüahmere muhtaç
- meyyâl
- müdbir
- münhemik
- naçar
- nizâr
- zebun
- züllü
düşkün sıfat - Nedir?
- Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, meraklı, tutkun
- "(Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır.)" (H. E. Adıvar)
- Geçim sıkıntısına düşmüş
- "(Eski arkadaşının düşkün bulunduğu hâlinden anlaşılıyordu.)" (R. H. Karay)
- Yoksulluk sebebiyle mutluluk ve refahını yitirmiş
- "(Zavallı, arabasını satmış, düşkün bir hâldeydi.)" (Y. K. Beyatlı)
- Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle çalışma gücünü yitirmiş.
- [mecaz] Değer ve onurunu yitirmiş.
Benzer kelimeler
- amatör
- araştırmacı
- araştırıcı
- başkasının işine burnunu sokan
- güzel kokulu
- güçsüz
- her işe burnunu sokan
- her şeye burnunu sokan
- kokulu
- küf kokulu
- merakla bakan
- tutkun
- zavallı
- âciz
- âşık
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır