kelimesinin eş anlamı burun
- kap
- pelerin
- kafa
- başa vurulan darbe
- çalışmamak
- bozulmak
- bayılmak
- dalmak
- ölmek
- çıkıntı
- sürülmemiş toprak
- genizden gelen
- geniz sesi
- burun kemiği
- dağlık burun
- su kütlesi içinden dışarı açılan kara burnu
- kara çıkıntısı
- lık
- koku alma yeteneği
- emzik [mot.
- koklamak
- koku almak
- koklayarak bulmak
- burnunu sürmek
- genizden çıkarmak
- dikkatle ve yavaşça sürmek
- buruna ait
- buruna atılan yumruk
- surat
- yüz
- kibir
- çıkıntılı
- karanın
- büyüklenme
- abdest
- akkaraman
- baş
- isli küf
- kalak
- karakaş
- kemircik
- koku alma organı
- kulakçı
burun isim, anatomi - Nedir?
- Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı.
- Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü.
- [mecaz] Kibir, büyüklenme.
- [coğrafya] Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü
- "(Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum.)" (H. Taner)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır