kelimesinin eş anlamı budala
- ahmak
- aptal
- enayi
- akılsız
- budala
- maskara
- salak
- soytarı
- meyve ve süt tatlısı
- kandırmak
- enayi yerine koymak
- maskaraya çevirmek
- gülünç duruma sokmak
- şaka yapmak
- eğlenmek
- vakit geçirmek
- oyalanmak
- saf
- bön
- avanak
- divane
- giç
- hıyar
- kaz
- sefih
- şaşkın
- alık
- ayran ağızlı
- ayran budalası
- beberuhi
- bönce
- cennet öküzü
- ebleh
- embesil
- hırt
- kabak kafalı
- kafası tembel
- kakavan
- kalın kafa
- kaşalot
- koyun bakışlı
- koyun gibi
- kuş beyinli
- peygamberöküzü
- saftirik
- şaban
- şavalak
- tahtası eksik
budala sıfat - Nedir?
- Zekâca geri olan (kimse), alık
- "(Biz ondan yaşlı üç akıllı bu budalaya inandık.)" (H. R. Gürpınar)
- Ahmak, bön
- "(Kendisi için bu budalaların arasında bir dakika geçirmek artık bir asır kaybetmeye müsaviydi.)" (Ö. Seyfettin)
- [mecaz] Bir şeye aşırı düşkün.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır