kelimesinin eş anlamı kasa
- vezne
- yazar kasa
- sandık
- büyük sepet
- küfe
- kasaya yerleştirmek
- sandıklamak
- küfelemek
- gişe
- kayıt cihazı
- sayaç
- sicil
- kütük
- defter
- liste
- subap
- valf
- ses perdesi
- yan yana sayfaların satır hizası ayarı
- renk ayarı
- kayıt memuru
- nüfus memuru
- nikah memuru
- kayda geçirmek
- kaydetmek
- yazmak
- yazdırmak
- yazılmak
- kayıtlı olmak
- patent vermek
- sicile geçmek
- taahhütlü göndermek
- belli etmek
- dışa vurmak
- göstermek
- izlenim bırakmak
- etki yaratmak
- satırları hizalamak
- depo
- saklama
- vagon
- yazarkasa
- bütçe
- römork
- banka
kasa isim - Nedir?
- Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap
- "(Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı.)" (S. F. Abasıyanık)
- Ticarethanelerde para alınıp verilen yer.
- Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para karşılığında fiş verme işi.
- Vagon, kamyon veya traktörün yük taşımak için şasiye bağlanmış üst bölümünü oluşturan parça.
- Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık
- "(Barın kapısı önünde bira kasaları yığılmıştı.)" (A. İlhan)
- Basımcılıkta dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla.
- [mimarlık] Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve.
- [spor] Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı.
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır