örmek (-i durum ekiyle kullanılan fiil) - Nedir?
- İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak işlemek veya tezgâhta dokumak
- "(Balık ağı örerken, ağları tamir ederken okur o!)" (S. F. Abasıyanık)
- Kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak
- "(Paltonun sırtını güve yemişti de ben örmüştüm.)" (B. Felek)
- Saç, yele vb. şeylerin tellerini birkaç bölüme ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak.
- Duvar yapmak veya onarmak.
- Estetik kaygıyla, duygulu biçimde bir güzelliği ortaya koymak
- "(Bu yeni zevke göre, şiir ve nesir örenler yok.)" (Y. K. Beyatlı)
- [mecaz] Müzik, edebiyat vb.nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak
- "(Yaşadıkça kendi kabuğunu yetiştiren sümüklü böcek gibi talihimizi biz kendimiz öreriz.)" (A. Ş. Hisar)
Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır